Sizi bilmem ama kariyerimdeki en büyük atlamalar her zaman başarısızlıkların arkasından öğrendiklerimle oldu. Bazen bu başarısızlıkların bana ne öğreteceğini dinlemedim ve sadece mutsuzlukla arkasından depresyonla boğuştum, bazense bu başarısızlıklardan dersler çıkartmaya çalıştım. Geldiğim noktada uzun bir süredir, farkına varabildiğim kadarıyla bunlardan sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Bundan önce yöneticilerin koçlukla etkilerini nasıl arttırabileceğini, birebir görüşmelere nasıl yaklaşılması gerektiğini, ve hatta ekiplere otonomi sunmanın önemini ve bunu koçlukla nasıl yönetilebileceğini konuşmuştuk. Ancak bugün fark ettim ki, işe öbür tarafından çok fazla bakmadık. Yani geribildirim nasıl isteyebilirsiniz, karşınızdaki size geribildirim verdiğinde nasıl davranmalı ve bunun daha fazlasının geleceğini garanti altına nasıl alırsınız?
Lafı çok uzatmadan gelin başlayalım. Ama hemen önce, instagram hesabımdan yaptığım bilgilendirici paylaşımları görmüş müydünüz? 🤓
Geribildirim almaktan neden korkuyoruz?
Burada biz bizeyiz, sen ve benden başka kimse yok şu anda. O yüzden birbirimize karşı dürüst olabiliriz diye düşünüyorum. Yöneticiniz toplantı isteği gönderip sebebini söylemediğinde siz de benim gibi geriliyorsunuz değil mi? Üstelik sorduğunuzda da, buluşunca konuşuruz dediğinde günler geçmek bilmiyor. Peki ya bunun yerine “sana vermek istediğim bir geribildirim var” derse ne olur? Yine tabii ki sizi bilmiyorum ama genelde ben meraktan daha da çıldırıyorum. İçim içimi yiyor ve hemen boşlukları dolduruyorum. Bu korkumdan öğrendiklerimi şimdi seninle paylaşacağım, nasıl olsa başbaşayız!
Benim tecrübeme göre kişisel ve profesyonel zaaflarımızın ortaya çıkmasına neden olabilecek her fırsat, aslında öz benliğimizi tehdit edebilir boyutlara gelebilme potansiyeli taşıyor. Bu yüzden zihnimiz bu tehdit karşısında boş durmaz ve neden başarısız olduğumuz hakkında inançlarımız doğrultusunda bir sürü sebep kurgulamaya başlar. Geçen gün toplantıda konuşmamıştım acaba o mu? ya da geçen gün işten biraz kaytardım acaba onun farkına mı vardı? Yoksa son zamanlarda yaptığım işleri yavaş yapıyorum ondan mı konuşmak istedi?
Bu tür düşünceler, geribildirimin asıl içeriği hakkında hiçbir fikrimiz olmadığında zihnimizde hızla büyüyen bir endişe dalgasına dönüşebilir. İnsan doğası gereği, bilinmezlik karşısında genellikle en kötü senaryoyu hayal ederiz. Sonuç olarak bu da bizi, geribildirimi almadan önce bile savunmacı bir duruşa itebilir. Aslında, bu durum, geribildirimin olası faydalarını görmemizi engelleyen bir sorun oluşturabilir.
Ancak, bu korkuların üstesinden gelmek ve geribildirimi yapıcı bir şekilde değerlendirmek mümkün. İlk adım, geribildirim almanın doğal ve yararlı bir süreç olduğunu kabul etmekten geçer. Geribildirim, bize kendimiz hakkında farkında olmadığımız şeyleri göstererek, kişisel ve profesyonel olarak büyümemize yardımcı olur. İkinci adım, geribildirimi, olumsuz bir yargı olarak değil, gelecekte daha iyi olabilmek için bir fırsat olarak görmektir. Yani kanımca, aslında karşımızdakinin niyeti ne olursa olsun, önemli olan kendimizle ilgili öğrenme fırsatını değerlendirmek. Dolayısıyla savunmacı davranmanız karşınızdakinin fikrini değiştiremeyeceği gibi, güneşi balçıkla sıvamanıza ve aranızdaki ilişkiyi çok daha kötü bir noktaya götürmenize sebep olacaktır.
Bu yüzden geribildirim alırken, biliyorum çok zor ama, açığa çıkmasından korktuklarınızla yüzleşme konusunda biraz daha esnek davranmaya alışmalısınız. Nasıl kısmını talep gelirse (email’a cevap vererek ya da yorum yazarak belirtebilirsiniz!) ayrı bir yazıda ele alacağım. Zira şimdi konuyu çok dağıtmadan asıl konumuza geri dönelim.
Sıfır noktasında geribildirim tecrübesi
Karşınızda size geribildirim veren birisi olduğunda öncelikle şunu düşünmeniz gerçekten çok önemli: onların size zaman ayırması, sizin gelişiminize önem verdikleri anlamına gelir. Geribildirim, genellikle kişisel bir saldırı olarak değil, gelişmeniz için bir yol gösterici olarak sunulur. Yani, biri size geribildirim verdiğinde, bu, sizin kariyerinizde ilerlemeniz için bir öğrenme fırsatıdır.
Karşınızdaki kişinin geribildirimini dinlerken, öncelikle aktif bir dinleyici olmanız çok önemlidir. Aktif dinleyici dediğim zaman, meraklı tavrınızı takınıp açıklayıcı sorular sormanız, hatta size verdiği geribildirimi anladığınızı karşı tarafa özetleyerek anlatmanız karşınızdakine önem verdiğinizi ve onu dinlediğinizi onaylayacaktır. Bu süreçte, geribildirimi olabildiğince objektif bir şekilde ele almak ve duygusal tepkilerden kaçınmak da çok önemlidir. Biliyorum biliyorum, sizden çok şey istiyorum şu anda. Farkındayım. Duygusal olmamayı nasıl sağlarız? Nasıl eleştiriler ya da yapıcı geribildirimler karşısında objektif kalmaya devam ederiz? soruları aklınızda yankılanıyor. Belki de dışarıdan sesler duymaya başladım yine.
Örneğin birisi size geldi ve “Geçen gün toplantıda çok sessizdin daha çok konuşabilirdin” dedi. Nasıl cevap verirsiniz? Güzel bir cevap örneği şöyle olabilirdi “Anlıyorum, toplantıya daha fazla dahil olmamı bekliyorsun. Sessiz kalmamın bir nedeni vardı aslında. Projenin bazı detayları hakkında emin olmadığım için daha çok dinlemeyi tercih ettim. Ama geribildirimin için teşekkür ederim, bundan sonra toplantılarda daha aktif olmaya çalışacağım” olabilir.
Gelin daha sofistike bir örnek üzerinden gidelim;
Diyelim ki bir üst düzey yönetici size yaklaşıyor ve şöyle diyor: "Projelerdeki sunumlarını inceledim ve fark ettim ki, analizlerin çok detaylı ve kapsamlı. Ancak, sunumlarda genellikle teknik jargon ağırlıklı oluyor ve bazı ekip üyeleri bu durumu takip etmekte zorlanıyor."
Bu tür bir geribildirim, özellikle teknik bir alanda çalışıyorsanız, sıkça karşılaşabileceğiniz bir durum olabilir. İşte bu duruma verebileceğiniz sofistike bir yanıt:
"Öncelikle, sunumlarımı incelediğiniz ve bu konudaki görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Sunumlarımın detaylı ve kapsamlı olmasının önemini vurguladığınız için memnun oldum. Ancak, jargon kullanımımın bazı ekip üyeleri için bir engel oluşturduğunu duymak beni şaşırttı. Bundan sonra sunumlarımı daha erişilebilir ve anlaşılır hale getirebilmek için jargon kullanımını azaltmaya ve kavramları daha sade bir dil ile açıklamaya özen göstereceğim. Bu konuda özellikle dikkat etmem gereken belli başlı noktalar var mı, sizce?"
Bu yanıt, geribildirimi kabul ediyor, teşekkür ediyor ve bir çözüm yolu sunuyor. Ayrıca, daha fazla gelişim için geribildirim veren kişiden ek öneriler istiyor. Bu yaklaşım, profesyonelliğinizi ve gelişmeye açık tutumunuzu gösterirken, aynı zamanda süreci daha da iyileştirebilecek ek bilgiler almaya olan ilginizi de ortaya koyar.
Bu cevaplarda savunmacı olmadığınız, aksine yeni geribildirimlere açık olduğunuzu daha fazla sorular sorarak gösterdiğiniz için hem öğrenmeye açık olduğunuzu gösterdiniz hem de karşınızdakini bir sonraki geribildirimi size vermesi için cesaretlendirdiniz. Şöyle düşünün, etrafınızda sizden çok farklı tecrübelerden gelmiş bir çok farklı profesyonel var. Onlardan gelebilecek her geribildirim sizin kariyeriniz için oluşturduğunuz yolunuzu sağlamlaştırmak için harika birer fırsattır.
O zaman akıllara elbette ki o soru geliyor; her geribildirime katılmak ve kendimi değiştirmek zorunda mıyım? Tabii ki hayır! Bazen öyle şeyler karşınıza çıkar ki, yaptığınızın yanlış olmadığını düşünürsünüz. Gelin az önceki örneği biraz değiştirelim, Diyelim ki bu sefer bir iş arkadaşınız size şöyle bir geribildirim veriyor: "Projeler üzerinde çalışırken çok fazla detayla uğraşıyorsun ve bu da bazen takımın genel ilerlemesini yavaşlatıyor. Belki büyük resme daha fazla odaklanmalısın."
Bu geribildirime katılmıyor olabilirsiniz. Belki de çalıştığınız projede detaylarla uğraşmanız kalite ya da başka geçerli sebeplerden dolayı anlamlı ve hatta önemli olabilir. O zaman bunu nazik ve yapıcı bir şekilde bunu ifade etmeniz önemlidir. İşte bir örnek yanıt:
"Geri bildirimin için teşekkür ederim, farklı perspektifleri daima değerli buluyorum. Detaylara verdiğim önemi ve bunun bu proje özelinde ne kadar kritik olduğunu vurgulamanızı anlıyorum. Ancak, bu detayların bu proje özelinde, projenin başarısı için gerekli olduğuna inanıyorum ve şimdiye kadar aldığımız sonuçlar da bunu destekliyor gibi görünüyor. Elbette, büyük resmi göz ardı etmemeye özen gösteriyorum. Belki bu konuda bir denge bulmamız gerekiyor olabilir. Senin bir önerin var mı, bu dengeyi sence nasıl daha iyi sağlayabiliriz?"
Bu yanıt, saygılı bir şekilde geribildirimi değerlendiriyor, kendi bakış açınızı net bir şekilde ifade ediyor ve daha iyi bir çözüm bulmak için takım arkadaşınızla işbirliği yapmaya açık olduğunuzu gösteriyor. Bu tarz bir yaklaşım, hem kendi görüşünüzü korumanıza olanak tanır hem de iletişimi açık tutarak ortak bir çözüm bulunmasını kolaylaştırır.
Geribildirim almak ve almaya açık olmak kariyeriniz, hatta bence hayatınız boyunca, sahip olmanız gereken çok önemli bir erdem.
Mert hocam çok önemli bir konu ve harika bir şekilde ele almışsın. Geri bildirim alan kişinin yanıtları ve özellikle işbirliği teklifi bir soru ile yanıtlanması çok güzel.
Benim bir sorum olacak. Geri bildirim alacağımız kişileri seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Mesela çalışmakta zorlandığımız veya anlaşamadığımız kişilerden almalı mıyız? Doğru seçimleri nasıl yapmalıyız ve bu gibi durumları nasıl yönetebiliriz?
Teşekkür ederim