İş görüşmelerinde reddedilmek ve bununla baş etme yolları
Duygusal Olgunluğun Önemi: Reddedilme ve Başarısızlıkla Başa Çıkmak İçin Duygusal Olgunluk Becerileri Geliştirmek
Ged, eğer bir şeyin adını bilirsen, onu çağırabilir, kontrol edebilirsin.
— Ogion Usta, Yerdeniz Büyücüsü
Yazılım sektörü son 10 yıl içerisinde bir çok değişime tanık oldu. Özellikle geçtiğimiz iki üç yıllık süreç bile başlı başına bir yazının konusu olabilir. Ancak bu sefer size farklı bir riskten bahsetmek istiyorum.
Son zamanlar yaşanan işten çıkartmalar, ekonomik sorunlarla birlikte teknoloji alanındaki iş ilanlarıyla ilgili dramatik görünen bir tabloyla karşı karşıyayız. Bir çok ülkede iş ilanlarında ciddi bir azalma söz konusu, bu durum da beraberinde rekabetin artmasını ve ne yazık ki olumsuz geri dönüşleri arttırıyor. Mülakatlarda başarısız olan veya reddedilen yazılımcılar için, bu süreç oldukça zorlayıcı ve travmatik olabilir.
Aslında bu konuyu ele almamın bir sebebi de sevgili Emre Doğaner’in yaptığı bir paylaşım üzerine oldu. Buna benim verdiğim cevap, ilk defa yaptığım yurtdışı mülakatında aldığım ret ile ilgiliydi.
Bu “başarısızlık” benim için çok yıkıcı olmuştu. Ancak geriye dönüp baktığımda bunun bende yarattığı etkinin temel sebebi kendimle yüzleşemediğim sorunlarım olduğunu görüyorum. Yani duygusal olarak olgunluğa sahip değildim.
Duygusal Olgunluk
Duygusal olgunluk, kişinin duygularını anlama, ifade etme, yönetme ve kontrol etme yeteneği olarak tanımlanabilir. Bu, kişinin stresli durumlara karşı daha iyi tepkiler verebilmesini, olumlu ilişkiler kurabilmesini ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesini sağlar.
Duygusal olgunluk, genellikle duyguların düzenli bir şekilde ifade edilmesini, kendini ve başkalarını anlamayı, empati kurmayı, başkalarına saygı göstermeyi ve farklı durumlarda uygun tepkiler vermeyi içerir. Bu yetenekler, kişinin hem iş hem de kişisel hayatta daha iyi sonuçlar elde etmesine yardımcı olur.
Duygusal olgunluğun temeli, çocukluk dönemindeki yaşantılarımız ve ailemizle olan ilişkimizden gelir. Ancak, duygusal olgunluk geliştirilebilir bir beceridir ve öğrenilebilir. Bunun için, duyguların farkına varma, olumsuz duygularla başa çıkma stratejilerini öğrenme, empati kurma, düşüncelerimizi yönetme ve başkalarının duygularına saygı gösterme gibi becerilerin geliştirilmesi gereklidir.
Duygusal olgunluğun, yazılım geliştirme sektöründe başarılı bir kariyer için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Yazılımcılar, gerek mülakat sürecinde, gerekse de iş hayatlarında, birçok zorlu durumla karşı karşıya kalabilirler. Bu durumlardan biri de yukarıda bahsettiğim reddedilme ve başarısızlıkla karşılaşmaktır. Bu tür durumlar, genellikle yazılımcıların kendilerine olan güvenlerini ve motivasyonlarını azaltabilir.
Ancak, bu tür durumlarla başa çıkmak için duygusal olgunluğa sahip olmak oldukça önemlidir. Duygusal olgunluk, kişinin kendine güvenini artırır, motivasyonunu yükseltir ve olası stresli durumlarla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olur.
Ursula K. Le Guin’in “Yerdeniz büyücüsü” kitabından alıntıladığım Ogion Usta'nın sözü de tam da bu aşamada önem kazanıyor. Kitabın karakteri Ged, büyücülüğü öğrenmeye başladığında sessizliği ile bilinen Ogion Usta ona bu sözleri sarf eder. Yani bir şeyin adını bilmek, onu anlamak ve anlamak, onunla ilgili güçlü bir bağlantı kurmaktır. Bu bağlantı, kişinin o şeyi anlama, kontrol etme ve hatta değiştirme yeteneğine sahip olmasını sağlar. Kitapta Le Guin, Ged'in doğru ismini öğrenmesi ve onu kullanması, gerçek gücünü keşfetmesine ve içsel bir mücadeleyi kazanmasına yardımcı olur.
Şimdi gelin School of Life kitabından Alain de Botton’un bu konuda anlattığı stres altında kötü gelişmelere verdiğimiz üç tepkinin ismini öğrenelim. Öğrenelim ki onu değiştirebilelim ve kontrol edebilelim:
Küskünlük
Bazen karşımıza çıkan olaylarda hislerimizi dile getirmekte zorlanırız. Hatta öyle ki karşımızdakinin aklımızın içine girip bizi anlayabildiğine inanmak isteriz. Sanki sihirli bir şekilde konuşmadan sorunumuz kendi kendine gidecekmiş gibi. Bazen basit bir ret bile onurumuzu ve gururumuzu yerle bir eder, içimizdeki kırılganlık yüzünden daha fazla konuşamayız.
Öfke
Başka bir tepki öfkelenebilmektir. Bizi hayal kırıklığına uğratan kişiye ya da olaya karşı aşırı ve orantısız bir öfke duyabiliriz. Öfkemizin asıl amacı kendimizi güçlü görebilmekken aslında gerçekten güçlü birinin buna ihtiyacı olmadığını göz ardı ederiz. İçimizde çocukluğumuzdan bu yana kodlanmış olan yollarla korku ve savunmasızlığımızı dışarı kusmaya başlarız.
Soğumak
Bizi inciten bir olayın bizim üzerimizdeki etkisini kabullenmek hiç de kolay değildir ve bunu kendimize itiraf etmek cesaret gerektirir. Bunu kabullenmek yerine kalın tuğlarla bir duyarsızlık duvarı örerek kendimizi bu olaydan soyutlamaya çalışırız.
Artık bunların adını bildiğimize göre bunları nasıl kontrol edebileceğimizi tartışabiliriz.
İletişim
Bir araştırmada, katılımcılar bir stresli deneyden sonra ya duygularını isimlendirme ya da isimlendirmeme talimatı alıyorlar. Sonuçlara göre, duygularını isimlendiren katılımcıların, diğer gruba kıyasla daha az stres yaşadıklarını ve daha hızlı bir şekilde sakinleşebildikleri gözlemleniyor. Başka bir çalışmada, duygularını doğru bir şekilde ifade edebilen kişilerin, sosyal ve duygusal problemleri daha iyi çözebildiğini ve daha sağlıklı ilişkiler kurabildiğini gösteriyor. Bu çalışma, duygularını açıkça ifade eden insanların, başkalarının duygularına daha duyarlı olduklarını ve daha etkili bir şekilde iletişim kurabildiklerini ortaya koymaktadır.
Yani duyguları isimlendirmek en basit haliyle bile olsa; “öfkelendim çünkü …” ya da “Bu durumdan soğudum çünkü …” gibi cümleler kurabilmek yaşadığımız durumdan kurtulmamıza yardımcı oluyor.
Farkındalık
İsimini koyduğumuz bu bir kaç durumla karşılaştığımızda bunların sorun olabildiğini düşünebilmek sandığımız kadar kolay olmayacaktır. Özellikle insanlar en çok yavaş yavaş değişen durumları anlamakta güçlük çekerler. Eğer değişim bir anda olursa bunun farkına varmak kolayken, adım adım biri o noktaya getiren olayları fark etmekte güçlük çekebiliriz. Bu alanda farkındalığı arttırmanın en iyi yöntemlerinden biri düzenli meditasyonken, bir diğeri de ne yapıyorsak ara verip bakış açımızı değiştirip sonradan geri dönmek olabilir. Ayrıca yapılan bir çok araştırmada doğa yürüyüşlerinin farkındalığın arttırılmasına katkı sağladığı da gözlemlenmiştir.
Sonuç olarak, yazılım sektöründe başarılı bir kariyer için duygusal olgunluğa sahip olmak oldukça önemlidir. Reddedilme ve başarısızlıkla karşılaşma gibi zorlu durumlarla başa çıkabilmek için duygularımızı isimlendirme ve farkındalığımızı arttırma becerilerini geliştirmemiz gerekiyor. Bu sayede, kendimize güvenimizi artırabilir, motivasyonumuzu yükseltebilir ve olası stresli durumlarla daha iyi başa çıkabiliriz. Ogion Usta'nın sözünde ifade edildiği gibi, bir şeyin adını bilerek onu anlama, kontrol etme ve değiştirme yeteneğine sahip olabiliriz.
Bu arada Teknik Lider Eğitimi başlıyor. Detaylar için sizi şöyle alalım 👇